3 Şubat 2017 Cuma

ANANASLA GEZİNTİ

         
Sosyal deney


           Geçen gün yine ananasın boynuna tasmayı geçirdim. Uzak akrabayı ziyarete gitmek için evden çıktım. Öyle ananas deyip geçmeyin, kendisi oldukça evcildir. İnsanlara saldırmaz, birine zarar verdiğini şimdiye kadar gören olmadı. Zavallıcık sessiz sessiz yanımda duruyor. Kimseye zararı yok billahi.

            Metroya bindik birlikte. Ayakta gidiyorum tabi. Yer verecek bir centilmen de çıkmadı. Bir yandan da açtım müziği dinliyorum. Arkamda duran adam omzumdan dürttü. "Hanfendi, hanfendi, az öteye gidin ananas ayağıma çıkıyor." "Yok." dedim "Yapmaz öyle şey" Bizim tartışma büyüdü. Çevreden müdahale edenler, müdahale edenlere müdahale edenler derken, yerde duran masum ananası aldım, öbür vagona geçtim. Tartıştığım adam da arkamdan gelmez mi? Bir de bas bas bağırıyor "Bu ayakkabıma işemiş." diye. Belli ki, para istiyor benden, yeni ayakkabı aldıracak. Kıvrak bir hareketle ilk durakta atladım aşağıya, adamdan kurtuldum.

            Olmayacak bu böyle otobüse bineyim bari dedim sonra. Sahil yoluna çıktım otobüs için. Durağa geldik, nasıl kalabalık.  Bu kalabalığı hangi otobüs alır? Kesin biz dışarıda kalırız diye içimden geçiriyorum. Otobüs geldi ben sıranın sonundayım. Yaşlı teyzeler, amcalar, çocuklu kadınlar ve onların arkadaşları otobüse bindikten sonra ayağımı merdivene attım. Elimdeki kartı okuttum fakat şöför elimde tasmayla ananası görünce. "Binemezsiniz onunla otobüse, Yasak" demez mi? "Beyefendi saatlerdir otobüs bekliyoruz. İnanın bende takat kalmadı. N'olursunuz kimseyi rahatsız etmez bu, en ufak bir sorunda ineriz aşağıya" diye dil döküyorum. Yolcular homurdanıyor "Ne zaman hareket edecek bu otobüs işimiz var bizim. Sen de taşıma onu yanında. Şöför ne yapsın kurallara uymak zorunda" Filan diyorlar. Yani bize acıyan yok anlayacağınız. Bu memlekette merhametli insan da mı kalmadı bilmiyorum.

            Beni indirdiler otobüsten, ağlamaklı bir haldeyim sahil yolunda biraz yürüyeyim açılırım belki dedim. Biraz yürüdükten sonra baktım benim ananas,  palmiye ağaçlarına doğru seyirtip duruyor, ihtiyaç molası herhalde deyip peşinden gittim. Neden sonra anladım. Bizimki yerleşik bir düzene geçmek istiyormuş. "Ben seni ne emeklerle baktım, bu hale getirdim, beni terk mi ediyorsun." deyip ağlamaya başladım. "Gel seni bir saksıya dikerim beni bırakma." Bilmiyor tabi onu benim sevdiğim kadar kimse sevmez, özenle bakmaz. Baktım bayağı bir ısrarlı. "İyi o zaman. Tamam. Bak arkamdan gelme. Sonra arasan da bulamazsın beni." dedim.

            Kimseye fazla değer vermeyeceksin azizim. Böyle gözünün yaşına bakmazlar işte.




Not:  Orta Doğu Teknik Üniversitesi psikoloji bölümü son sınıf öğrencisi Elif USTA isimli öğrencinin yaptığı sosyal deneyi okuduktan sonra böyle bir hikaye yazdım. Sosyal deneyin sonucu tam olarak ne oldu bilmiyorum ama uzun süredir eğlenceli bir şeyler yazmaya çalışıyordum. Bu hikaye çıktı ortaya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder