18 Nisan 2017 Salı

GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEK - 2. BÖLÜM

                                                                                                 



                                                                                                      Okumayanlar için 1. Bölüm



PARKTAKİ ÇOCUKLAR

           "Unutmuştum işte" dedi. "Arkamda bırakmıştım fakirliği, kimsesizliği. Nereden çıktı şimdi bu adam karşıma. Bütün yaşama sevincimi de alıp götürdü giderken."

           Sekretere telefon açıp, öğleden sonra gelmeyeceğini, arayıp bugünkü randevuları iptal etmesini söyledi. Bugün biraz uzaklaşayım bürodan diye geçirdi içinden. Kadıköy tarafına geçip bir restoranda yemek yedikten sonra, deniz kenarında bir çay bahçesine oturdu. Orada, çay eşliğinde, denizi uzun uzun seyredip düşüncelere daldı. Çocuklu aileler vardı yakındaki parkta. Anneler, çocuklarının başına bir şey gelmesin diye arkalarında koşturup duruyorlardı.

            Hızlıca çay bahçesinden kalkıp, kazadan sonra yattığı hastaneye gitti. Onu bulmalıyım diye düşündü. Birden, o ailenin huzurlu ve vefa üzerine kurulu hayatlarının içine dahil olmak istediğini hissetti. Hastanenin müdürünü tanıdığı için odasına girdi ve biraz hoşbeş ettikten sonra, hasta ve refakatçi bilgilerine ulaşıp ulaşamayacağını sordu. Müdür bunun pek uygun bir şey olmadığını söylese de biraz ısrar sonrası telefon numarasını aldı. Teşekkür edip müdürün yanından ayrıldı.

            Telefonda ne diyeceğini bilmiyordu. Kısa bir süre tanıyor olmanın dışında, diyalog kurmaya yetecek bir yakınlığı da bulunmuyordu. Kendisini tanımayabilirdi. Numaranın yazılı olduğu kağıda bir süre baktıktan sonra aradı. "Merhaba ben Akif, sizinle hastanede tanışmıştık. Babanıza bakmak üzere refakatçi olarak kalıyordunuz. Ben de bir kaza geçirmiştim hatırladınız mı?" dedi. Bu kadar çok kelimeyi ardı ardına söyledikten ve içinde çok başka bir heyecan yaşıyorken, ne yapıyorum ben diye de düşünüyordu. Kadın, oldukça samimi bir sesle "Evet tanıdım" dedi. Ondan sonra da başladı konuşmaya tabii. Hastaneden sonra neredeyse tüm yaptıklarını kısa bir özet halinde geçtikten sonra, akşam yemeğe davet etti. Akif belli etmemeye çalışsa da çok fazla mutlu olmuştu. Neredeyse ağlayacaktı. Evin adresini aldıktan sonra evine gidip hazırlandı.

            Yemeğe tam zamanında yetişmişti. Kapıda, yüzünde adeta güller açan Dilek, tüm sevecenliğiyle içeri davet etti onu. Elindeki çiçekleri aldıktan sonra, salona buyur etti. Salondaki eski eşyalar, temizdi fakat neredeyse antika gibi duruyorlardı. Kahverenginin en koyu tonlarından oluşan masa ve sandalyeler. koltukların üzerindeki modası geçmiş desenler, tüller, hepsi bir uyum içinde ev sahiplerine ait olduklarını belli edercesine duruyorlardı. Baba oldukça sağlıklı, anne oldukça neşeli, kızları ise ne kadar mutlu görünüyordu. Yemek sonrası çay içildi. Çayın yanında üzümlü ev kurabiyelerinin kokusunu çaktırmadan içine çekti Akif. Daha önce böyle benzer bir kurabiye kokusunu, komşu teyzesinin, evin penceresinden ona uzattığı birkaç kurabiyede almıştı. Lezzeti harikaydı ve ağızda dağılıyordu. Hastaneye dair uzun uzun konuşuldu. Sağlığın önemi, havalar sular derken, biraz daha kalsam gitmesem diyebileceği güzel saatlerin sonunda en nihayetinde müsaade isteyip kalktı. Eve yatmaya gittiğinde gözlerini huzurla kapattı.

            Sabah yine aynı iş temposu başlamıştı. Bu kez, hafta sonu için plan yapmak istiyordu. Sabah kahvaltısı, öğle veya akşam yemeği, olmadı bir kahve içmelik bile olsa, tekrar görüşmeliydi. Ne yapmalı ne etmeli tekrar görmeliydi Dilek'i.

            Nihayet hafta sonu geldi.  Akif kısa bile olsa görüşmek için telefon etti. Aynı sevecen ses, yine aynı tonda konuşarak, bir kahve içmeyi kabul etti. Kahve sıradan bir kahve olmamalı, gittikleri yer de sıradan bir kafe olmamalıydı. Pier Lotti'ye gittiler. O tepede İstanbul'un manzarası mükemmeldi. Hava ne soğuk ne sıcak, tam da bahar havasıydı. Kadın yine konuşkan ve mutluydu. Tüm hayat hikayesini olmasa da, önemli bir bölümünü Akif öğrenmişti artık. Ne kadar da güzel bir hikayesi vardı. Hiçbir şeyi saklamıyordu ve yüzde yüz doğru söylediğini düşünüyor, bu kadında yalan yok diyordu. Şimdiye kadar görmediği bir gerçeklikle karşısında duran bu kadın, ondaki hayreti artırıyordu.

            Bazı akşamlar, Dileklerin evine yemeğe çağrılıyor, memnuniyetle kabul ediyordu. Hafta sonu ve diğer  günlerde de eğer aileden izin koparabilirse, onunla vakit geçirebilecek etkinlikler ayarlıyordu. Birkaç kez de şirketin düzenlediği yemeklere birlikte gitmişlerdi. Artık tüm arkadaşları da onu tanıyorlardı. Şirket yemeklerinden birinin bitiminde Dilek'le oldukça hararetli bir tartışma yaşadılar. "Akif : "Bunu neden yaptın?" diyordu.

 Okumak isteyenler için 3. Bölüm

25 yorum:

  1. Neyi? Ben şimdi çok merak ederim.En heyecanlı yerinde reklam girdi:)

    YanıtlaSil
  2. Neden tartışmışlar ki? Merakımdan çatlarım ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili bunlar tartışır tabii. Sanki bu büyük bir problemmiş gibi geliyor:)

      Sil
  3. Merhabalar.
    Hikaye güzel gidiyor, kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Hastahanede babasına refakat eden kadının, kaza geçirmesi nedeniyle, tahmin ediyorum aynı koğuşta yatan Akif'i, daha doğru dürüst tanımamışken telefon konuşması esnasında evine yemeğe davet etmesini biraz yadırgadım doğrusu. Sakın bu yadırgamayı hikayenin yazarına bir eleştiri olarak kabul etmeyin lütfen. Sosyal ve kültürel yapımıza göre biraz yadırgadım. Hikaye de olsa, böyle bir vaka ile ilk defa karşılaşıyorum diyemem. Demek ki, hastahanedeki karşılaşmalarında çok sıcak ve samimi bir dostluğun ilk adımı atılmış. Yoksa, kadın Akif'i yemeğe davet etmezdi. Akif'in yemeğe gittiği evde bir baba, anne ve bir kızdan bahsediliyor. Buradaki kız yemeğe davet eden kadın mı, yemeğe davet eden kadının kız kardeşi mi, yoksa, kadının kendi kızı mı?
    Akif ile Dileğin arasında ilk tartışma yaşandı, tartışmanın konusunu da merak etmiyor değilim hani. Üçüncü bölümü bekleyeceğiz. Dizilerimiz gibi, "Arkası Yarın" gibi devam edecek güzel bir hikayeye benziyor. tekrar kaleminize ve emeğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  4. Dilek, hastanede kaldıkları süre içerisinde Akif ile de ilgileniyor. Çünkü Akif'in kimsesi yok. Bu arada samimi bir dostluk kuruluyor. Normalde Akif aslında insanlara çok yakın hissetmiyor kendisini ve güven sorunu var. Fakat Dilek onun ön yargılarını yıkacak bir samimiyete sahip. Dilek davet ediyor. Kapıyı açan da Dilek. Demek ki o kısmı, biraz daha açık anlatabilirmişim. Sanki anlaşılıyor gibi gelmişti. Anne, baba ve Dilek üç kişilik bir aileler zaten. Tartışma da Akif'in önem verdiği bir konu. Lütfen yorum yaparken hiç endişe etmeyin. Düşündüğünüz ve eleştirdiğiniz size yanlış gelen ne varsa söyleyin. İnanın çok memnun olurum. Yorumlarınız benim için çok değerli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Hoşgörünüz için çok teşekkür ederim.
      Selam ve dualarımla.

      Sil
  5. Yaa ama burdada birakilirmiii :) cok merak ettim napmis dilek noldu arkadasiylami samimi olmus nolmusss cok meraklandim ya haha 😊😁

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neler olmuş neler şekercim :) Çok kötü çok, bildiğin gibi değil.
      (Yok o kadar da değil)

      Sil
  6. aaaaa ne yaptı Akif? İnşallah kızacağım bir şey yapmamıştır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Galiba Dilek bir şeyler yapmış. Ne yapmış, neden yapmış? Yoksa Akif'in güvenini boşa mı çıkartıyor bu kız?

      Sil
    2. Ben yanlış anlamışım sonunu:/ Dilek, "Akif bunu neden yaptın" dedi sandım. Bak şimdi daha da ilginç oldu. Ben de kendi kendime teori üretiyorum; Akif bir şeyler karıştırdı herhalde diyorum.

      Sil
    3. Hep Akifler bir şeyler karıştırıyor çünkü:)

      Sil
    4. Hahahah:)) Bu arada sizi 1 film 1 şarkı etkinliğine davet ettim. Katılamak isterseniz bekliyorum.

      Sil
    5. Çok teşekkür ederim. Tabii ki katılırım.

      Sil
  7. Arayı uzatmayacaksınız değil mi? :)

    YanıtlaSil
  8. hımmmmm nolcak yaaa dilek akif sevindiim. du bi baksana, ilk bölümün sonundaki amca kimdi yaaaa onu da dicen de mi sonraaa çok gizemli oldu buuuu pek güzel gidiyooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kader onları bir araya getirdi. Acaba ayıracak mı? Yaşlı adamla tekrar karşılaşacaklar mı? Gelecek bölümde hepsi ortaya çıkacak. (Ses buğulu, fonda hafif heyecan uyandıran bir müzik) Yine beklerik :))

      Sil
  9. Yanıtlar
    1. Hepimiz meraktayız:) Niye yaptın bunu Dilek, neden yaptın? Okuyunca aaa bu muymuş filan diyormuşsunuz:)

      Sil
  10. Tartışmaya neden olan olay ne?

    YanıtlaSil
  11. Sonu çok güzel olmuş ya. Hani Türk dizilerinde ana karakter kötü bir şey geçirir, ne olacak diye beklerken bölüm sonu yazısını görüveririz ya. O heyecanlı atmosferi yaşadım :D Umarım Dilek ile Akif'in arası bir tartışmayla bozulmaz. Kaderin bir araya getirdiği insanlar ruh eşi gibi olur genelde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahahaha. 3. bölümü de bi oku sana zahmet. Hatta 4. bölüm talep edenler oldu da kısmet değilmiş:)

      Sil